Ashab-ı Kehf Kıssası
Ashab: dost, arkadaş, akbap, yaren anlamına gelir.
Kehf ise, mağara anlamına gelmektedir.
Ashab-ı Kehf, mağara arkadaşları, mağara yarenleri, mağaara erenleri anlamına gelmektedir.
Hz. Ali Efendimizden Rivayette, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V) doğumundan önceki zaman ile Hz.İsa (A.S)’dan sonra, tarihsel olarak birinci asrın ikinci devresinde, Hz.İsa(A.S)’ya inanan 12 havariden sonra olduğu tahmin edilmektedir. O tarihlerde Kudüs, Ürdün, Suriye ve Anadolu ROMALILARIN egemenliği altındadır. Roma İmparatoru ADRİYANUS ’un yardımcılarından biri olan Dekyanus’un, eski ismi ile ERUS şimdiki ismiyle TARSUS’da idareci olduğu dönemde, Roma İmparatorunun insanları putlara tapmaya zorlaması nedeniyle dönemin tevhid ehli inanan İsavileri, inançlarını gizli olarak yaşamak zorundaydılar. Dekyanus’un sarayında inançlarını gizli olarak yaşarken üst ihbar sonucu yakalanan üst düzey yöneticilerden Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş ve Şezenuş, Dekyanus yaptığı sorgulamada hayatlarını ortaya koyarak; “ Rablerinin yerler ve göklerin, alemlerin Rabbi olduğunu, ondan başka ilah edindiklerinde şaşırmışlar ve kötü iş yapmışlardan olacaklarını ve Roma İmparatoru’nun ilahlığını kabul edemeyeceklerini” ölümü göze alarak ifade etmişlerdir. ( Kehf suresi: Ayet 14 )
Dekyanus inançlarını değiştirmeleri için onlara
peşin ceza vermeyip mühlet vermiş, onlarda makam ve saray hayatını terk ederek Ersus’un
12 km kuzey batısında bulunan Encülüs Dağına hicret etmişlerdir. Dağın
yakınlarında bölgeyi iyi bilen bir koyun çobanı Kefeştatayuş iimli koyun
çobanına rastlamışlar, tevhid ehli çoban ve köpeği Kıtmir rehberliğinde sığınmaları
için Dağın yamacında mağaraya gitmişler, mağarada Ey Rabbimiz bize katından rahmet
ver, şu işlerimizde bize muvaffakiyet nesip eyle, bu vesileyle rizana ulaşanlardan
olalım” diye mevlaya dua etmişlerdir.”(Kehf suresi; ayet 10 ). Yüce
Allah onların dualarını kabul edip, zulüm ortamında Kehf’de miladi yıla göre üç asır, kameri yıla göre de 309 yıl, yemeden-içmeden-erimeden-çürümeden-yaşlanmadan ve kimseye gösterilmeden, Allah kendine teslim olanları uyutarak muhafaza etmiş. Üç asır sonra serbest bir ortamda uyandıklarında yarım gün veya bir gün uykuda kaldıklarını zannetmeişlerdir. Alış verişe gönderdikleri Yemliha hazretleri tedavülden kalkmış paralarla ödeme yapmaya kalktığında ona inanmadılar, yakalayarak Dekyanus’un makamında bulunan tevhid ehli Aryus’un huzuruna çıkardılar. Başından geçenleri ve kim olduğunu anlatan Yemliha Hazretlerine, Aryus üç asır geçtiğini ve o dönemlerin kapandığını, zulümlerin son bulduğunu anlatmış, diğerlerini mağarada gidip görmüşler ve şehre davet etmişler. Onlar başlarına gelen olayın şaşkınlığı ile mağaralarında kalmışlar, Yüce Rab onları sırları ile gizlemiş ve gözlerden kaybolmuşlar.. Halk ise mağaranın önüne delil ve alamet olsun diye mescit yapılmasına karar vermiş. Mescit Osmanlı döneminde restore edilerek günümüze kadar hizmet vermeye devam etmiştir. Kabirleri meçhul olup, tasarrufuatları devam etmektedir.
Eshab-ı Kehf Bilgi levhası
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder