KEMAH- Sultan
Melik Mengücek Ahmed Gazi Türbesi
Sultan Melik Alpaslan’ın Anadolu’nun Fethine Memurettiği önemli komutanlardan birisidir.Kendisine verilen kutsal vazife çerçevesinde Erzincan, Kemah, Divriği, Şarki Karahisar şehir ve bölgelerini 1070-1080 seneleri arasında fethetmiş ve Mengücek Beyliği’ni kurmuştur. Yerleşme merkezlerine kendi toplumunu getirip yerleştirmiştir. Bunlar daha ziyade Oğuz boylarından Kayı, Salur, Dodurga, Karaevleki ve Öregiri gibi Öztürk boylarıdır.
Mengücek Ahmed Gazi’nin Divriği-Sitte Melik (Şahin-Şah ) Türbesinin 590 tarihli kitabesindeki “… zalimlerden hesap soran, Anadolu, Suriye ve Ermenistan’ı dize getiren, Alp Kutluğ, Uluğ Hümayun, Ceboğa, Tuğrul -Tekin, Mengücek soyunun ..” terimlerinden anlamak mümkündür.
Bu tür arı Türkçe ünvanlar Mengücek oğullarının, Oğuz Beğleri’nden
önemli aile mensubu olduklarını teyit etmesi yanında bizzat Mengücek
Gazi’nin şahsına kullanılan kutsi söz ve
sıfatlardan toplumun kendisine verdiği değeri
ve onun Türk-İslam davası çabalarını ortaya koymaktadır. Kemah Sultan
Melik Gazi Türbesi’nin Mengücek Gazi’nin yerleşmiş olduğu merkez, beğliğin ilk
zaman payitahtı Kemah’dır. Gerçek
O’nun ve efradının türbelerinin burada
oluşu, gerekse kayıp vakfiye suretindeki
“… ben emr-i Hak ile sultan-ı amil oldum, layık bil adil tuttum ve
Erzurum, Erzincan, Kemah ve Diyar bekir
vilayetleriyle kalelerini fetheyledim ve kafirlerin ciğerlerini yaktım ve kılıç vuran padişahtır
ki ( Mengücek ) Gazidir: Cenab-ı Hak ruhunu şad ve kabrini pürnur eylesin.
Bundan sonra ben Kemah Kalesi etrafına
yerleştim ki o civar Fırat Nehri kenarındadır ve hududu su vedih liderdir ki nehri mezkur kale ile
mesken arasından geçer..” ibareler ve gerekse çağdaş müelliklerin ifadeleri
bunu teyid ederler.
Mengücek Gazinin ölüm tarihini kaydeden hiçbir vesika olmamakla birlikte, ondan sonra
Beyliğin başına geçen oğlu Emir İshak’ın hükmdarlığının başlangıç yılı
1118’dir. Bu tarih, aynı zamanda muhtemelen Melik Mengücek Ahmed Gazi’nin vefat yılı olmalıdır. Bu
durumda da Mengücek Ahmed Gazi’nin Malazgirt öncesi komutanlığında hayli genç
olduğu ortaya çıkar. Mengücek Gazi de diğer ilk Anadolu fatihleri gibi evliya
mertebesine çıkarılan Türk büyüklerindendir. Asırlardır türbe ve cenazesi bilhassa çevre halkın mühim ziyaretgahlarından olmuştur. Lafzı
geçtiğinde “mübarek” eklenmeksizin yadedilmez.
Evliya Çelebi’nin kaydettiği yakınındaki köyün “Mübarek” adı alması,
Mengücek Gazi ile ilişkili olmalıdır.
Türbe sekizgen bir plan
üzerinde, altlı üstlü iki kat olarak inşa edilmiş olup, üst kesimin iç kısmında
köşeler belirsizleşerek yuvarlak halde horasan sıva ile kaplanmış ve bir kubbe
tarzını almıştır. Üst kat küçük bir mescidi andırır türbe, ibadet yapılması için
bölünmüş gibidir. Türbenin alt bölümü 5 eşit parçadan inşa edilmiştir. Ortada kiremit harcı ile
yapılan bir sütun, bu altı eşit parçayı üzerinde tutmaktadır. Sultan Melik
sanduka içindedir. Her ne kadar bu bölüm iki demir kapıdaki 8 adet asma kilitle
muhafaza altına alınmışsa da rica edilerek içeri girilebilmektedir. Ve sanduka
açılarak meraklı gözlere ve kameralara maruz kalan ceset de bir hayli zedelenmiş durumdadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder